En dar yeri 698 m olan İstanbul Boğazı, yılda yaklaşık 43 bin geminin geçtiği önemli bir su yoludur. Özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan devasa gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturuyor.

İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği, tehlikenin boyutunu daha da artırıyor.

Bu etkenler, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale getiriyor.

Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit geçiş yapan gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin yaratacağı ölümcül olabilecek kaza risklerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat imkanı sağlanacak. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılmasının önünü açacak.

Bu bağlamda, Kanal İstanbul projesinin amacı,

◊ İstanbul Boğazı’nın tarihsel dokusunun korunması ve güvenliğinin sağlanması,

◊ İstanbul Boğazı’nın trafik yükünün hafifletilmesi,

◊ İstanbul Boğazı’nın trafik güvenliğinin sağlanması,

◊ Seyir emniyetinin sağlanması,

◊ Yeni bir uluslararası su yolu ve yatay mimariye dayalı modern bir yerleşim alanı oluşturulmasıdır.

Bu proje için Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve ODTÜ başta olmak üzere 7 Üniversite, 200’e yakın akademisyen ve uzman çalışmakta, 33 bilim dalında ayrı ayrı bilimsel raporlar hazırlanmaktadır.